Kulübe Güncesi: Holzwege





Holzwege, Heidegger''de bu benzetme, halk arasında İngilizcedeki "yanlış yolda olmak" ["to be on the wrong track"] ya da "çıkmaza girmek" ["to be up a blind alley"] deyimlerine yakın anlamda kullanılan Almanca auf dem Holzweg sein ("bir orman yolunda olmak") deyişine gönderme yapar. Bir orman yolunda kaybolmak, bir şeyi anlamaya çalışırken yitmek Heidegger için dert değildir. George Steiner'in dediği gibi:

Görevimiz tartışmayı yoluna koymak, onu “ bir yola” sokmaktır diye başlar Heidegger. Bu belirsiz tanımlama bu yolun birçok yoldan sadece biri olduğunu ve bizi hedefimize ulaştıracak a priori bir teminatın olmadığı koyutunun altını çizmek amacıyla yapılmıştır. Yola çıkmanın, yolda gitmenin, kendimize hangi hedefi koyarsak koyalım, sadece ona ulaşmayı (incelemediğini ayrıca bir anlam da önem derecesi ve anlam bakımından ona eşit olduğunu göstermek Heidegger’in değişmez stratejisidir. Gelgelelim seçtiğimiz yol birçok yoldan sadece biri olsa da ormanın içinden geçmek zorundadır. Bu da ormanın dışına çıkan ve dolayısıyla yanlış yöne sevk eden başka yolların bulunduğunu ima eder.

Bir orman yolunda yürürken kaybolduğumuz hissine kolayca kapılabiliriz. Ağaç saçaklarının gölgesi üzerimize çöker ve etrafımızı saran yoğun ağaç dokusu alabildiğine uzanarak uzakları görmemizi engeller. Yönlerini şaşıran kâşifler yürürken sezgilerini izler; bazen başkalarının açtığı yollardan gider, bazen de ayak izlerinin seyreldiği yolları takip ederler. Heldegger'in yol metaforunda ağaçlar arasındaki açıklık, tanımlanması zor bir hedeftir. Bir açıklığa vardığınızda ormana kıyasla bol miktarda güneş ışığı vurur yere ve uzağı görmenizi sağlayarak size yön gösterir.




Almanca Lichtung sözcüğü kayranı tarif ettiği gibi, aynı zamanda aydınlanma ve farkına varma gibi çağrışımlar yapan "aydınlatma" [illumination] anlamına da gelir. Açıklığa varmak, Heldegger'in benzetmesinde, belli bir anlayışa ulaşmak anlamında farkına varışın gizemli ışıldaması gibidir.

Ufak bir açıklıkta yokuş aşağı giden ufak bir patika, kulübenin arkasına götürür. Bu dik patika, yapıya asıl ulaşım yoludur. Kulübe, yukarısındaki yoldan bakıldığında az çok görünür haldedir. Ormanın oluşturduğu sınırın aşağısında kalsa da, yapı, orman tarafından kucaklanmış gibi gözükmektedir. Bu açıdan bakıldığında, kulübeyi vadideki yeriyle açık bir şekilde görmek zordur. Yapı; vadinin diğer iki patikasından yürüyerek gelenler için daha açıktadır. Gençlik Pansiyonu'ndan başlayan patika dolambaçlı bir şekilde vadinin manzarasını sunarak ormanın oluşturduğu sınırın yakınından geçer. Ama kulübe en açık şekilde, köyden yukarı doğru benzer bir eğimle vadinin karşıt yamacına doğru çıkan yoldan bakıldığında görülür.



"Heidegger düşünmenin aslında bir Holzweg'i, bir ormancının Karaorman'da izlediği patikayı takip etmeye benzediğini ileri sürer. Bu benzetmenin üzerinde çokça durur. Ormancının yolu kafa karıştırıcıdır, etrafı yoğun bir ağaç kütlesiyle çevrilidir ve uzağı görmek pek mümkün değildir. Filozofa göre, yürüyüşçü bir yolu, sonunda bir yere varacağı inancıyla izler. Ne var ki kişinin yürürken veya düşünürken doğru yolda olduğundan emin olması çoğu zaman güçtür. Yol bir çıkmaza girebilir veya bir çemberin etrafında dönüp durabilir. Ancak tanıdık gelen veya geniş bir kır manzarasına tepeden bakma imkânı veren bir açıklığa vardığımız ender durumlarda yönümüzü kestirebiliriz. Heidegger'e göre, düşünme, daha önce oradan geçmiş diğer kişilerin toprakta iyi kötü açtığı bir yolu izlemeyi, en vaatkâr dönemeçlerden sapmayı, bazen yolunu kaybetmeyi, bazen de ormanda aydınlıkta yönümüzü tayin edebileceğimiz bir kayrana varmayı gerektirir. Böylesi bir düşünme bir başlangıç noktasından hareket etmeyi ve yol üzerinde karşılaşılacak bulgulara açık olmayı gerektirir. Ne düzenlenmiş bir sistem ne de mantıksal bir işlem içerir. Heidegger'e göre, düşünmeyi sistemleştirmeye -mantık biçiminde soyutlamaya veya bir işlem olarak ölçmeye- yönelik her türlü girişim kusurlu bir indirgemedir."

*
Heidegger'in Kulübesi
Adam Sharr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder