25 Şubat 1866, Pazar
çeşitli izlenimler: temiz meltem, gölün ve kıyılarının güzelliği, sade, pürüzsüz Alpler, yaşamın esnekliği ve başdöndürücülüğü. - Daha sonra anıların gelgiti, yılların kayboluşu duygusu, artan melankoli. Boğulan özlemlerin, uyanan sıkıntıların korosu, yazgıyla uyumsuzluk. Teslim olmak istemeyen gururun yeniden uyanan başkaldırısı. Özgür ve efendisiz bir insan olunduğu zaman, intiharın, durdurulmasının yol açtığı kemirilmeden çok daha kolay oduğunu farkettim. Bir kez daha bağımlılığın (aşkın istenen bağımlılığı hariç) benim için katlanılmaz olduğunu ve ufukta görünmesinin bile beni öfkelendirdiğini gördüm. İnsanlara karşı olan güvensizliğimin ve dünyaya olan uzaklığımın büyük ölçüde arttığını hissediyorum. - Bağımsızlığım babacan, hoşgörülü, uysal olmamı sağladı ama insanlardan baskı gördüğüm zaman bende oluşabilecek değişimi ölçmeye cesaret edemem. İçgüdümün neden bağımsızlığa sımsıkı sarıldığını anlıyorum. Bunun nedeni zevk değil, kaygıdır. Bu, yakındığım ve küçümsediğim insanlar gibi kıskanç, intikamcı, çıkarcı, açgözlü, zalim veya en azından basit hale gelme kaygısıdır. İyi ve sevimli bir insan olarak kalabilmeyi isterim, işte bu nedenle bir kez yaralandıktan ve kırıldıktan sonra içsel bir kangrene yolaçabilecek gururumu her tür saldırıdan koruyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder