ETKİLER

Yüksel Arslan'ın Influences Dizisi.

Irıfluences: Etkiler.

Yüksel'in dizisinde daha çok etkilenmeler anlamında.

Sanatçının, kişiliğinin oluşma sürecinde, kendisini etkileyen (birincil ve ikincil düzeyde) kültürler, sanatlar, ressamlar, yazarlar, şairler, düşünürler, bilim adamları... Bunların, dolaysız, adlı adınca veya yaratıcı düzeyde anılmaları.
 İlkin bu diziyi oluşturan resimlerin (sanatçının deyişiyle “Arture’lerin) bir dökümünü sıralayalım:

Tarih-öncesi sanat/ Hitit/ Mısır papirüs ve mumyaları/ İslam sanatı/ Geleneksel halk sanatları/ Leonardo da Vinci/ Jerome Bosch/ Van Gogh/ Bela Bartok/ Eric Satie/ Bach/ Xenakis/ Aristofanes/

Rabelais/ Diderot/M. de Sade/W. Whitman/ Paris Komünü/ Mayakovski/ Freud/ Migueel Hernandez/ Benjamin Peret/ Nazım Hikmet/ Pablo Neruda / Henri Michaux/ Yannis Ritsos/ Bruegel/ Goya/

Courbet/ Daumier/ Dadacılık/ Gerçeküstücülük/ Grosz/ Meksika duvar resmi/ Akıl hastalarının resimleri/ Duvar çiziktirmeleri/Janacek/ Mussorgski'den Şostakoviç'e/ Prokofiev/ Jazz/ Varese/

Viyana Okulu/ Sergey Ayzenştayn/ Herakleitos/ Sokrates/ Epikouros/ Lucretius/ Samsatlı Lukianos/ François Villon/ Descartes/ Bacon/ Voltaire/ La Mettrie/ D. Holbach/ Helvetius/ Mably/ J.J.

 

Rousseau/ Robespierre/ Ch. Fourier/ Babeuf/ Hegel-Feuerbac/Nerval/ Baudelaire/ Edgar A. Poe/ Marx-Engels/ Lautreamont/ Rimbaud/ Nietzsche/ Jarry/ Apollinaire/ Mayakovski/ Lorca/ Machado/

Gramsci/ Artaud/ Attila Jozsef/ Desnos/ Eluard/ Raymond Roussel/ Bretcht/ Bataille/ Rafael Alberti/ Michel Leiris/ Pavlov...

Soluk kesen bir listedir bu,

Hangi ressamın (eski ya da yeni; yerli ya da yabancı) böylesi bir "merak" yelpazesi vardır? Yüksel Arslan'ınki öylesine bir merak ki, ilkin biriktiriyor sonra biriktirdiklerini (özümsediklerini) bir çıkış (ya da varış- burada, aynı şey) noktası olarak görüyor.

Onlardan yola çıkarak (onlara vararak- burada, gene aynı şey) etkilendiği kaynaklar yaratının kaynağını oluşturuyor. “Ben buyum" demek ve etkiler içindeki bir özyaşam öyküsünü sergilemek- Yüksel Arslan'ın gerçekleştirdiği bu.

 Gelmiş-geçmiş ressamlar arasında böylesi bir serüveni göze alan bir başkasını tanımıyorum.

Böylesi bir serüveni göze alan ressam için başarmak, serüvenini başarmaktır, başarılı bir “resim” ortaya koymak değil.

Çünkü başarılı bir resmin, bu tür sanatçı için pek bir anlamı yoktur.

*

Ferit Edgü