ONANİSTAN (A 390)

"Onanistan" (A 390 - İnsan XXXI)

"Onanistan" (A 390 - İnsan XXXI) için daha iyi ne bulabilirdim ki, çünkü “31 çekmek” Türkçede mastürbasyon yapmak anlamına geliyor! Erkeklerin, kadınların, elli tane farklı mastürbasyon yöntemleri var. Ellıs, vajinalarda ya da sidiktorbalarında bulunup ancak cerrahi müdahalelerden sonra çıkarılabilmiş nesnelerin bir listesini veriyor -ama her zaman böyle aşırı durumlar olmuyor: “Kalemler, balmumu mühür parçaları, saç tokaları, makaralar, kemik iğneler, saç maşaları, dikiş iğneleri ya da örgü şişleri, iğnedanlıklar, pergeller, kristal tıpalar, mumlar, mantar tıpalar, maşrapalar, çatallar, kürdanlar, diş fırçaları, krem kutuları (sözü edilen vakada, kutunun içinde bir mayısböceği bulunmuş, ki bu da Japon rinnotama'sının yerini tutuyor), tavuk yumurtası, vb. Bu yabancı cisimlerin yüzde doksanı mastürbasyon amacıyla vajinaya sokulmuş."


Mastürbasyon tüm topluluklarda rastlanan doğal bir olgu... Hayvanlarda da. Atlar mastürbasyon yapıyor. Boğalar ve tekeler boşalmak için ön ayaklarını kullanıyorlar. Ayılar arka ayaklarıyla penislerini sıvazlıyorlar, sırtlanlar rahatlamak için birbirlerinin cinsel organlarını yalıyorlar. “Geyikler kızıştıklarında, eşleri yoksa eğer, doyuma ulaşmak için ağaçlara sürtünürler. Koçlar mastürbasyon yapar; develer de öyle, çömelip uygun nesnelere sürtünürler; filler ise penislerini arka ayakları arasına sıkıştırırlar. (...) Erkek maymunlar penislerini sıvazlamak ve sallamak için ellerini kullanırlar." İçgüdüler çok güçlü. Mastürbasyonun istem dışı başladığı insan türünde yaş sınırlaması yok. Ellis mastürbasyonu alışkanlık haline getirmiş bir yaşın altında birkaç çocuktan söz ediyor. Bir sinir hastalıkları uzmanı, genç erkeklerle genç kadınların %99’unun fırsat düştüğünde mastürbasyon yaptığını, % 1 'inin de bunu sakladığını belirtiyor. Kierkegaard, Gogol, Moussorgski, Rousseau ya da Goethe gibileri bu konuda ne kadar aşırıya kaçtıklarını itiraf ediyorlar. Yalnızca çok büyük bir sıklıkla yapıldığında, ya da pek kutsal bir suçluluk duygusu neticesinde dramlar yaşanabiliyor. Histeri, “mastürbasyon çılgınlığı"... Bu sorun çoğu zaman bir çiftleşme bozukluğuna ya da bir tür yetersizliğe bağlı olabiliyor. 




“Onanistan"la, kendimi eğlendirdim. Çok marazi olsun istemedim. Daha çok bir teneffüs, hastalıklardan bir süre uzaklaşmak için bir fırsat gibiydi. Ama tuhaf bir biçimde mastürbasyon yapıp duran bu adamların, yine de çok normal oldukları söylenemez! Kadınlar ellerine geçen her şeyi kullanıyorlar. Sebzeler, meyveler: Muz, pırasa, havuç, hıyar, kabak... Her türlü ev eşyası: Süpürge sapı, iskemle ayağı, diş fırçası, şişe ağzı... Saç tokaları çok kullanılmış, dikiş makinesi de öyle, ayağın pedaldaki hareketi çoklu orgazmlar yaşatıyor. Kadında oylukları sürtmek sıkça rastlanan bir mastürbasyon yöntemi -çok da elverişli çünkü herkesin önünde de yapılabiliyor... Kimi kadınlar ipek fularlar kullanıyorlar. Bazıları haz almak için bu fuları bir mağazadan çalmaya zorluyor kendini. Bu durumda heyecan daha bir artıyor, çoğunlukla mağazada bir köşede mastürbasyon yapıyorlar, ki zaten zavallıların çoğu bu şekilde yakalanıyor.




Erkeklerin de onlardan geri kalır yanı yok. Mastürbasyon yapmak için neler icat etmemişler ki. Kadın cinsel organının yerine geçebilecek neler neler üretiyorlar: Yastık, minder, gaz lambası camı, jambon... Dostum Ferit Edgü güneşte kavunları ısıtan bir adamdan söz etmişti, iyice ısındıklarında içlerine daldırıveriyormuş. İstanbul’da, adamın sakatatçıdan ara sıra “takım" (akciğer-kalp-yemek borusu) alan bir adam vardı, sevişmek için. Bir mahpus şöyle anlatıyor: “Ekmek içiyle bir kadının belden aşağısını olduğu gibi biçimlendiriyorum, cinsel organıyla birlikte. Böylece doğaya yaklaşıyorum (...) Vazelin ya da yağla vajinayı nemlendiriyorum (...) Elbette en iyileri etle yapılan vajina oyukları..."

Gülleri de düzebilirsiniz!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder