Dostça:böyle burun yana yatmaz mı, |senden evvel davranıp...kadehine batmaz mı?
Tarifle: Burun değil bir kere, |coğrafyada böylesine dağ denir...
dağ değil|bir yarımada.
Meraklı: Acaba neye yarar bu alet?|Makas kutusu mudur...
divit midir izah et?
Zarifane: Kuşları sevdiğiniz besbelli!|Yorulmasınlar diye yavrucaklar...}...temelli bir tünek kurmuşsunuz.
Pür neşe: Birader, şu koskocaman|burnunla tütün içince...
komşu yangın var demiyor mu?
Uyarıcı: Aman yavrum, |bu ağırlıkla...
{yere düşmenden korkuyorum.
Müşfik: Yaptırın ona küçücük bir şemsiye...
yazın fazla güneşten|rengi solmasın diye!
Alimane: Görmüştüm Aristophane'de|hippocampelephan tocamlos...
...adındaki hayvanın burnu|gayet büyükmüş!...Sen ne dersin?
Hazin: Bir de kanarsa|olur Kızıldeniz, ne bela!
Hayran: Lavantacıya ne|mükemmel tabela!
Lirik: Bu bir mühre boncuğu, |siz de bir Triton musunuz?
Safiyane: Bu abide hangi günler gezilir?
Askeri: Süvariler nişan alın!
(Bendeniz, Cyrano-Savinien-
Hercule de Bergerac.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder