Thomas Bernhard


 Ne övecek, ne lanet edilecek, ne de yakınılacak bir şey var ortada, ama pek çok şey gülünç; aslına bakarsanız, insan ölümü düşündüğünde her şey gülünç.


İnsan yaşamdan geçip gidiyor, etkilenerek ya da etkilenmeksizin, sahneden geçiyor, her şeyin yerine bir başkası konulabilir, dekor parçalarından ibaret bir devlette talimli ya da talimsiz yaşamak; bir yanılgı! İnsan anlıyor: Her şeyden habersiz bir halk, güzel bir ülke, - ölmüş ya da vicdansızlıklarından dürüst babalar, yalın, gereksinimleri bağlamında yoksul mu yoksul küçük insanlar...



Her şey, son derece felsefi ve dayanılmaz bir tarih öncesi.

Çağlar bunamış...Devlet, hep çöküp gitmeye yargılı bir oluşum, halk ise hep ahlaksızlığa ve akıl zaafına yargılı bir kalabalık. Yaşam, bütünüyle bir umutsuzluk, o yaşama dayanan felsefeler içersinde sonunda her şey delirmek zorunda.

...

Düşündüklerimiz, yeniden düşünülmüş olanlar, hissettiklerimiz birer kaos, varlığımız bulanık.

Utanmamıza gerek yok, ama bizler de birer hiçiz ve kaostan başka bir şeyi hak etmiyoruz..."



(1968'de bir ödül töreninde yaptığı konuşmadan)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder