Yazgılarınızın tüm ilerlemeler gibi iç dünyanın derinliklerinden kaynaklanıp hiçbir şeyle aceleye getirilemeyecek ve çabuklaştırılamayacak o kendine özgü, sessiz ve rahat gelişim sürecini yaşamalarına fırsat tanıyınız. Her şey kendisi için öngörülmüş bir süre içte taşınmalı, sonra dünyaya getirilmelidir. Her izlenimin ve duygu tohumunun tümüyle içte, karanlıkta, o dile getirilemezde, o bilinçdışında, insan usuyla ulaşılamazda gelişmesini sağlayıp derin bir alçakgönüllülük ve sabırla yeni bir açıklık ve kavrayışın doğacağı saati beklemek: işte gerek anlam da, gerek yaratmada sanatçı gibi yaşamak buna derler ancak.
Bu gibi şeyler zamanla ölçülemez, sözü geçmez olur yılların, onyılların adı vardır yalnız. Sanatçı olmak, hesap kitaplardan ve sayılardan el çekmek, özsularını aceleye getirmeyen ve baharın rüzgarlı fırtınalı havalarında istifini bozmaksızın ayakta duran bir ağaç gibi olgunlaşma sürecinden geçmektir.Ya baharın ardından yaz gelmezse, diye bir korkuya kaptırmaz kendini ağaç; yaz gelir hep çünkü, ama önlerinde bir sonsuzluk varmış gibi öylesine tasasız bir suskunluk, öylesine bir enginlik içinde bekleyen sabırlıları gelip bulur ancak. Her gün öğrendiğim, Tanrının her günü şükranla bağra basılan acılar içinde öğrendiğim bir şey var: Sabır her şeydir.
***
Bizlere gereken yalnızlıktır, büyük içsel bir yalnızlık. Kendi içine yürümek ve saatler boyu kimselere rastlamamak... İşte erişilmesi gereken şey bizler için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder