Münzevi için dost her zaman üçüncü kişidir: üçüncü kişi, iki kişinin konuşmasının derinlere dalmasını engelleyen mantardır.
Ah tüm münzeviler için çok fazla derinlik vardır. Bu yüzden özlem duyarlar bir dosta ve onun yüksekliğine. Başkalarına duyduğumuz inanç, kendimizde neye inanmak istediğimizi ele verir. Bir dosta duyduğumuz özlemdir, içimizdeki hain.
Derin bir kuyu gibidir, bir münzevi. İçine taş atmak kolaydır, ama taş kuyunun dibine düşünce, söyleyin onu kim çıkarır?
Bir münzeviyi incitmekten sakının! Ola ki, bunu yaptıysanız bir kere o zaman onu öldürün de !
***
"Arayan kolaylıkla kaybolur. Her türlü yalnızlaşma suçtur." Böyle konuşur sürü, uzunca bir süre, sürüden biriydin sen de.
...
Münzevi, -oysa günün birinde yalnızlık yoracak seni, günün birinde gururun iki büklüm olacak ve cesaretin kırılacak."Yalnızım" diye haykıracaksın günün birinde. Günün birinde sende yüksek olanı artık görmeyeceksin ve sende alçak olana çok yakın olacaksın; kendi ululuğun bile bir hayalet gibi korkutacak seni."Her şey sahte!" diye bağıracaksın günün birinde.
Yalnız kişiyi öldürmek isteyen duygular vardır; öldürmeyi başaramazlarsa eğer, onların ölmesi gerekir! Peki gücün yetiyor mu katil olmaya?
Sevgi nöbetlerinden koru kendini.Yalnız kişi, çabucak uzatır elini karşısına çıkana. Ama karşına çıkacak en kötü düşman, her zaman sen kendin olacaksın: sen kendin pusuda bekleyeceksin kendini, mağaralarda ve ormanlarda.
Benim gözyaşlarımla git yalnızlaşmana, kardeşim. Severim, kendinin ötesindekini yaratmak isteyeni ve böylece yok olanı.
(Bir kez amacına ulaştın mı, kendi doruğunda sendeleyeceksin üstün insan...)
Böyle söyledi Zerdüşt.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder