Evren'de Yalnız mıyız ?

Yeryüzünde hayatın nasıl başladığını 2050'ye kadar çözemememizin şaşırtıcı olacağı görüşündeyim. O sırada elimizde doğrudan dünya dışı kanıtlar olmasa bile, başka gezegenlerde bir tür basit hayatın ortaya çıkmış olmasının ne kadar olası olduğunu değerlendirebileceğiz. Ama böyle bir durum daha çetin olabilecek ikinci bir soruyu ucu açık halde bırakır: "Eğer basit hayat doğmuşsa, zeki diye kabul edebileceğimiz bir varlığa doğru evrim gösterme şansı ne kadardır?"

Güneş sistemimizin başka bir kesiminde ileri bir hayatı şu anda hiç kimse beklemiyor; ama güneşimiz sırf Samanyolu'ndaki milyarlarca yıldızdan sadece biridir. Diğer yıldızların yörüngesinde dolanan gezegenler, Mars'ta bulabileceğimiz şeylerden çok daha ilginç ve egzotik hayat biçimlerini barındırıyor olabilir mi? Hatta bu gezegenlerdeki zeki kabul edebileceğimiz bir takım varlıklar yaşıyor olabilir mi? Evrenin genelinde ilkel hayat yaygın olsa bile, ileri hayat ortaya çıkmamış olabilir. Bana kalırsa, şu anda agnostisizm bu konuya ilişkin tek rasyonel tutum. Hayatın kökleri hakkında henüz zeki uzay yaratıklarının olası olup olmadığını söylemeye yetecek kadar bilgi sahibi değiliz - doğal seçilimin "tek noktaya odaklı" mı olduğu, yoksa yeryüzünde yeni baştan işlediği zaman farklı bir sonuç mu vereceği konusundaki bilgimiz daha da az.

Martin Rees



***



Güneş sisteminin doğuşu, dünya ile ayın ortaya çıkışı ve gezegenimiz üzerinde yaşamın gelişimine dair tüm bildiklerimiz, kendi kendine çoğalabilen organizmaların kısacık bir zaman aralığında cansız maddelerden türediğini gösteriyor. Gezegenlerin oluşumu -ağır bombardıman diye bilinen dönem- bundan yaklaşık 3,8 milyar yıl önce, dünyanın oluşumundan hemen hemen 800 milyon yıl sonra sona erdi. Bu da ayın yüzeyinde gördüğümüz büyük darbe çukurlarının oluşumu ve katılaşmasıyla, ayrıca yerküre üstünde felakete neden olan en son darbelerin oluşumuyla aynı döneme denk düşüyor. Yerküre ortamının durulması ve yaşayan organizmaların gelişimine uygun hale gelişi ancak bundan sonra gerçekleşti.


En basit biyolojik yapı ve süreçlerin muazzam karmaşıklığına ve cansız atomlardan canlı moleküler yapıların evrilmesi için gerçekleşmiş olması gereken uzun ve karmaşık kimyasal olaylar zincirine rağmen, elverişli ortamın doğmasıyla birlikte, dünyadaki yaşamın hızla geliştiği sonucuna varmak kaçınılmaz görünüyor.

Güneş sisteminin ortaya çıkışına neden olan, esasen yerçekimi kaynaklı olayların, galaksimizde ve tabi tümevarımsal çıkarım gereği, evrendeki tüm galaksilerde yaygın olduğuna dair kanıtlar gittikçe artıyor. Evren çok ama çok büyük. Yalnızca görülebilir evrendeki inanılmaz sayıdaki galaksiyi, bu galaksilerde yer alan güneş benzeri yıldızları, o yıldızların yörüngesindeki yaşanabilir olmaya yatkın gezegenlerin sayısını ve bizim kendi yaşanır gezegenimizde yaşamın ne denli kolay geliştiğini düşününce, karanlık madde, süpernova ve karadeliklerin yanısıra, yaşam denen şeyin de evrenimizin temel unsurlarından biri olması ihtimali yüksek gibi görünüyor.


Carolyn Porco



Gelecek 50 Yıl
kitabından

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder