Hannah and Her Sisters (1986, Woody Allen)

Büyük dehalar, akla gelebilecek her konu
hakkında milyonlarca kitap yazmışlar. Ama sonuç olarak hiçbiri yaşamın en büyük sorusu karşısında benim bildiğimden daha fazlasına ulaşamamışlar.

Tanrım! Socrates'ı okudum.

Yunanlı küçük oğlanlarla düzüşen
bir adam bana ne öğretebilirdi ki?


Ve Nietzsche. Onun "ebedi dönüş"
teorisine ne demeli? Diyor ki, yaşadığımız hayatları
tekrar tekrar yaşayıp duruyormuşuz. Sonsuza dek, hiç değişmeden.
Harika. Bu da "Ice Capades"e bir kere daha
dayanmam anlamına geliyor. Buna değmez.

Ve Freud, bir büyük kötümser daha.Yıllardır terapiye gidiyorum.
Hiçbir şey olmadı. Zavallı analistim öyle hayal kırıklığına
uğradı ki, sonunda salata barını devirdi.


Şu koşan insanlara bakın, yılların kaçınılmaz etkisine  karşı koymaya çalışıyorlar. İnsanların bütün zamanlarını kondisyon bisikletlerine ve egzersizlere ayırması ne kadar üzücü.
Şuna bak! 
Zavallı şey. Bütün o yağları taşımak zorunda.

Belki de şairler haklıdır.
Belki tek cevap aşktır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder