Huzursuzluk Kitabı (sf. 78)

İnsan ruhunun bütün ömrü, loş ışıkta kıpırdanmakla geçer. Bilincin yarı karanlığında, olduğumuz ya da olduğumuzu varsaydığımız şeye asla uyum sağlayamadan yaşarız. En iyilerimiz bile içinden bir şeylerle övünür, oysa bakış açımızda bile tam ölçemediğimiz bir hata vardır. Bir gösteride verilen arada olup biten bir şeyiz biz; kimi zaman bazı kapıların ardında, belki yalnızca dekorun bir parçası olan nesnelere gözümüzün iliştiği oluyor. Koca dünya gecenin içinde kaybolan sesler gibi karmakarışık.

Hayatımı döktüğüm, hem de sırf onlar için varolan bir açık yüreklilikle bunu yaptığım bu sayfalar var ya, onları yeniden okudum ve şimdi kendimi sorguluyorum. Bütün bunlar nedir, neye yarar? Bir şeyler hissettiğim zaman kimim ben? Var iken, ölmekte olan hangi şeyim?

Bir vadide yaşayan varlıkları çok yüksekten ayırt etmeye çalışan bir insan gibi, bir doruktan kendimi izliyorum. Her şeye rağmen, karmakarışık, bulanık bir manzarayım ben.

Ruhumda bir uçurumun açıldığı bu saatlerde, en küçük bir ayrıntı, bir veda mektubu gibi bunaltır beni. Hep uyanacak gibi olurum, kendi kendimin zarfıyımdır adeta, imzalar beni boğmaktadır. Haykırdığımı duyan olsa, haykıracağım. Ne var ki kimi duygulardan daha başka duygulara bir bulut kafilesi gibi ilerleyen, derin bir uykudayım - gölgeli geniş çayırlara yeşiller, güneşler serpen bulutlardan bir kafile.

Görende der ki, el yordamıyla saklı bir nesneyi aramaktayım, ne nerede olduğumu biliyorum, ne de biri çıkıp ne olduğunu söylemiş. Hiçkimse ile saklambaç oynuyormuşuz. Bir yerlerde bizi aşan bir oyun varmış, yalnızca sesini duyduğumuz, şekilsiz bir tanrı.

Evet, sefillik içinde yaşanmış saatleri, rahatladığım kısacık anları, yanılsamaları, manzaraya doğru yön değiştirmiş büyük umutları, hiç girilmeyen odaları andıran hüzünleri, bazı sesleri, müthiş bir yorgunluğu tasvir eden bu sayfaları okuyorum tekrar - yazılmayı bekleyen incil bu.

Hepimizde kendini beğenmişlik var ve bu, başkalarının da varolduğunu, onlarında bizimkine benzer bir ruhu olduğunu unutturuyor bize. Benim kendini beğenmişliğim ise, şu üç beş sayfadan, bazı pasajlardan, bazı sorulardan ibaret...

Kendimi yeniden mi okudum? Yanlış! Buna cesaretim yok. Neye yarar ki? Bu sayfalarda mevcut olan bir başkası. Ben daha şimdiden, hiçbir şey anlayamaz haldeyim...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder