Shooting

Ünlü savaş esteti Ernst Junger’in 1930’da gözlemlediği gibi, fotoğrafsız savaş olmaz; bir nesneyi ‘çeken’ (shooting) kamera ile bir insana ‘ateş eden’ (shooting) silah arasında önüne geçilmez bir özdeşlik şekillenmektedir. Savaş yapmak ile fotoğraf çekmek birbirine uyumlu şeylerdir. Nitekim, saptamalarını şöyle sürdürüyor Ernst Junger: “Düşmanı bir anlığına donduran ölümcül bir silah ile büyük bir tarihsel olayı en ince ayrıntılarına kadar korumaya çalışan fotoğraf makinesi, aynı aklın ürünüdür.”

Guernica

Öyle ki Guernica’nın yerle bir edilmesinden on üç yıl önce, daha sonra İkinci Dünya Savaşı’nda Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin Hava Kuvvetleri’ne bağlı genç bir filo komutanı olan Arthur Harris, Britanya’nın yeni eline geçmiş olduğu bu sömürgesinde asi yerlileri ezmeyi amaçlayan hava operasyonlarını, görevin başarıyla yerine getirildiğini kanıtlayan fotoğraflarla anlatmayı pek matah sayıyordu. Harris 1924’de “ Araplar ve Kürtler gerçek bombardımanın ne kadar büyük kayıplara ve zarara yol açtığını artık biliyorlar.” Diye yazmıştı. “Onlar, kırk beş dakika içinde bütün bir köyün fiilen haritadan silinebileceğini ve köy nüfusunun dört beş makineli tüfekle ortadan kaldırılabileceğini, üstelik bütün bu kıyım yaşanırken kendilerinin tek bir gerçek hedef bile bulamayacaklarını, savaşçı olmanın şanını duyabilecekleri en ufak bir fırsata sahip olamayacaklarını, ayrıca saldırıdan kaçıp kurtulmalarını sağlayacak hiçbir yolları olmayacağını ilk elden deneyimle biliyorlar artık.”       

Susan Sontag

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder