Kitap edinmek için binbir gerekçe bulunacaksa, benim gözümde herhalde binbirinci olmayan bir tanesi: Kitapları nesne olarak da sevmemdir. Güzel kitaplara, özenli baskılara, özelliği olanlara bayıldığım için bibliophile de sayılabilirim demek ki. Kitapperest'lik olarak adlandırılabilecek bir sapkınlıksa bu, düpedüz sapkınım. Bir metni cep kitabından okumakla özenli, lüks bir baskıdan okumak arasında fark görmeyenlerle sohbeti derhal keserim. Ben de bilirim metnin aynı metin olduğunu, ama kitabın aynı kitap olmadığını da bilirim ve bunu önemserim. Şimdi övünmenin tam sırası mı kestiremiyorum: Sade'ın, Kafka'nın Celine'ın kitaplarını gelin bir de benim kitaplığımda (ya da gidin bir de Ferit'inkinde) görün, onları okumaya kıyamazsınız.
Enis Batur
Enis Batur
Dostoyevsky Books
Herman Hesse Books
Franz Kafka Books
Les Chants de Maldoror (Lautreamont)
Death in Venice (Thomas Mann)
Can yayınları berbat kapak tasarımıyla güzelim kitapları heba etmeye devam ededursun (Bu konuyu doğru düzgün ciddiye alan bir yayınevi de yok galiba Türkiye'de), tesadüf eseri rastladığım Andrzej Dudzınskı'nin kitaplar için yaptığı illüstrasyonları ve diğer çalışmalarını şurdan görmek mümkün:
YanıtlaSilhttp://andrzejdudzinski.com/menu.en.php