Deniz Meltemi / Mallarme


Bütün hazları tattım, kitapları okudum,
Ah, kandırmadı; kaçmak, kurtulmak istiyorum...


Şiir: Mallarme
Fotoğraflar: Ayvalık, Nisan 2018


Bütün hazları tattım, kitapları okudum,
Ah, kandırmadı; kaçmak, kurtulmak istiyorum.
Bir başka köpükle gök arasındaki o kuşlar
Orada şimdi kim bilir ne kadar sarhoşlar!
Deniz çekiyor, deniz, kim tutabilir beni;
Gözlerde aksi yanan o eski bahçeler mi?
Geceler! Mahzun ısığı mı yoksa lambamın,
Beyaz kağıda vurur, korkar dokunamazsın;
Ne o, ne de çocuğuna meme veren o taze;
Gideceğim, ey gemi, bilinmedik ellere.
Demir al, sallayarak direklerini. Sızlar
Yürek ümitle, ama sonra her şeyi anlar.
Belki de fırtınaları çağıran direkler,
Şu anda, rüzgarla gelecek ölümü bekler,
O zaman ne yelken, ne ümit… ama sen yine
Kalbim, gemicilerin sarkılarını dinle.


Çeviren: Orhan Veli Kanık




İMBAT

Devirdim sayfaları! gönlümde yine hüzün var.
Kaçmak ! oralara kaçmak ! Nasıl da mutlu kuşlar
Göklerle köpükler arasında kanat çırpmaktan!
Denizde ıslanan yüreğimi bu yolculuktan
Hiçbir şey durduramaz, ne gözlerin yansıttığı
O yaşlı bahçeler, ne lambamın sürgün ışığı
Aklığın savunduğu boş kağıda bakıp duran.
Ne de emzikli gelin bebeğini doyuran.
Gideceğim! Steamer doldurup yelkenlerini
Kalkıyor, götürmek için o ülkelere beni!
Hüzün bu, acımasız umutlarla aldanıyor,
Sallanan mendillere yine inanıp kanıyor!
Fırtınaları çağıran şq direkler, kim bilir
Rüzgarların gömdüğü o batık gemilerdendir,
Şimdi ne direkleri ne adaları kaldı ...
Boş ver kalbim, .dinle tayfaların şarkılarını!

Çeviren: Erdoğan Alkan



Hayır yok tenden artık; hatmedildi kitaplar.
Ah! Bi kaçsam! bilirim, o mest kuşlara diyar,
Bir akl'almaz köpükle göklerin arasında.
Bir şey tutamaz gayrı, gözlerin aynasında
Yanan bahçeler bile, bu deniz kokan gönlü;
Tutamaz ne geceler, ne duran o hüzünlü
Boş kâğıtlar üstüne iğilmiş kandil öyle;
Tutamaz o çocuğunu emziren taze bile,
Gidiyoruz! Kalk, gemi! Yalpanı vur şöyle bir,
Ve sonra al bir günâ âleme doğru demir!
Ümitten onca çekmiş sıkıntı şimdi, dersin,
Hayır duasına mı kanmakta mendillerin?
Belki de bu direkler, fırtınalara davet,
Nâçar bir gün yığılır güverteye...Ne imdat,
Ne görünürde ada ve ne kürek ne yelken;
Ama sen geçme gine gemici türküsünden!


Çeviren: Can Yücel


Ten bitirdi hazlarını, tükendi kitap;
Kaçsam, kaçsam uzaklara ... Üstümde mehtap;
Sanıyorum en güzeli mestoluşların
Gökle engin arasında uçan kuşların.
Kim tutacak denizlere bağlı bu gönlü?
Ne gözlere gülümsiyen bahçenin gülü,
Ne sütbeyai kağıtlara aksi lambanın
Ne dizinde yavrusunu emziren kadın.
Gideceğim, güzel gemi haydi demir al,
O ellere yelken aç ki sanılır masal...

Bir üzüntü , küskün ama umutlarına
İnanıyor mendillerin elvedasına.
Belki deli rüzgarlara uyan direkler
Karayelde bir kazaya baş eğecekler
Ve görünmez olacaklar . . . Denizler derin
Gönül, dinle türküsünü gemicilerin ...

Çeviren: Kemalettin Kamu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder