Tahiti Kadınları

"Gerçekten seçkindirler," sözü bilinçlidir. Bütün kadınlar kendi elbiselerini kendileri dikerler; şapka örüp kurdelelerle süsleme konusunda Paris'teki bir şapkacıyla yarışırlar; Boulevard de la Madelaine'in zevkiyle çiçek demetleri derlerler. Güzel, cendereye alınmamış bedenleri dantel ve müslin eteklerin altında zerafet içinde dalgalanır. Elbiselerinin manşetlerinden fırlayan eller gerçekten asilzadelere hastır. Büyük ayakkabısız ayakları sizi bir an için rahatsız ederse de, sonraları bizi rahatsız eden ayakkabı olur. Markiz Adaları'nda, erdem budalalarını, her şeyde bir barbarlık görenleri rahatsız eden bir başka durum ise bütün genç kızların pipo tüttürmesidir.

Ancak ne olursa olsun, her şeye rağmen bir Maori kadını istese bile rüküş ya da gülünç olamaz, çünkü Markiz sanatını inceledikten sonra hayran kaldığım, süsleyici güzellik anlayışını içinde taşır. Fakat bundan mı ibarettir? Güldüğünde sadece güzel dişleri gösteren güzel bir ağızda hiç güzellik yok mudur? Bunlar mı zenci kadınlar? Hadi canım! Ya şu korseye isyan bayrağı açmış gül goncalı enfes göğüslere ne demeli!









Maori kadınlarını diğer bütün kadınlardan ayıran, onun erkek sanılmasına neden olan vücudunun orantılarıdır. Geniş omuzları ve dar kalçalarıyla avlanacak bir Diana. Bu kadınların kolları ne kadar ince olursa olsun, kemikli yapısı göze çarpmaz. Esnektir ve hatları hoştur. Hiç dans eden Batı kızlarının, dirseklerine kadar çektikleri eldivenler içindeki ince kollarını, sivri, çok sivri - tek kelimeyle çirkin - dirseklerini, kollarının alt kısmının üst kısımdan daha uzun olduğunu fark ettiniz mi? Maori kadınının kolu Doğulu kadınların kollarına benzediğinden (gerçi daha büyüktür), Batılı kadınları özellikle andım. Sahnede dansçıların bacaklarına baktınız mı hiç, kocaman uylukları (sadece uyluklar), kocaman dizleri, kocaman ve içe dönük dizleri fark ettiniz mi? Bu muhtemelen uyluk kemiği eklemindeki abartılı yayılmadan ileri geliyor. Doğu özellikle de Maori kadınlarında, kalçadan bileğe kadar bacak hoş, düzgün bir hattır. Uyluk dolgundur, ama geniş değildir, yuvarlaktır ve ülkemizde birçok kadına bir çift maşa görünümü veren o yayılmadan uzaktır. Tenleri elbette ki altın sarısıdır. Bazılarında çirkin durur, ama özellikle de çıplakken diğer bütün kadınların olduğu kadar çirkin midir acaba, üstelik de karşılığında hiçbir şey verilmemişken? 











Markizlilerde beni rahatsız eden tek şey abartılı parfüm zevkleri. Tezgahtarlar onlara misk ve patchouli karışımı korkunç bir parfüm satıyorlar. Hepsi kilisede toplandığında, o parfümlerin
dayanılmaz ağırlıkta bir kokusu oluyor. Fakat burada hata yine Avrupalılarda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder