İnsan gençken kendine kahramanlar arar: Benimkiler de oldu: Heinrich von Kleist, Caroline de Guenderode, Gerard de Nerval, Otto Weininger... İntiharlarından sarhoş bir halde, sadece onların sonuna kadar gitmiş olduklarından, karşılıksız veya doyasıya yaşadıkları aşklarının, delişmen bilinçlerinin ya da felsefi sabırsızlanmalarının doğru sonucunu ölümle çıkardıklarından emindim. Bir insanın ihtirasından fazla yaşaması, onu benim gözümde horgörülmeye lâyık ve iğrenç kılmaya yetiyordu: İnsanlığın bana fazla geldiği de söylenebilir: Onda az sayıda büyük karar ve öyle bir yaşlanmaya teşnelik görüyordum ki yüz çeviriyordum; otuzuma gelmeden bu işi bitirmeye karar vermiştim. Fakat yıllar geçtiğinden, gençliğimin gururunu kaybediyordum: Her gün, bir tevazu dersi gibi, hâlâ hayatta olduğumu, hayatın çürüttüğü insanların arasında rüyalarıma ihanet ettiğimi hatırlatıyordu bana. Artık var olmama beklentisinden bitkin düşmüştüm, bir aşk gecesinin üzerinde şafak söktüğü zaman vücudumu ortasından ayırmayı bir görev, ve iç geçirmelerdeki ölçüsüzlüğü hafızayla beş paralık etmeyi tarifsiz bir kabalık addediyordum. Ya da başka anlarda, gururu göğün tahtına çıkaran bir ferahlama içinde her şey kavranıldığında, mevcudiyetiyle zamana hâlâ nasıl hakaret edilebilirdi? O zaman da bir insanın utanmadan yerine getirebileceği tek işin hayatına son vermek olduğunu; kendini, günlerin birbirini izleyişi ve mutsuzluğun ölgünlüğü içinde küçültme hakkı olmadığını düşünüyordum. Ölümü seçenler dışında hiç kimsenin Tanrı'nın sevgili kulu olamayacağını tekrarlıyordum kendime. Şimdi bile, kendini asan bir kapıcı yaşayan bir şairden daha değerlidir gözümde, insan, intiharı ertelenmiş birisidir. İşte zaferi, tek mazereti. Ama bunun bilincinde değildir ve ölüm yoluyla kendilerinin üzerine çıkmaya cüret edenlerin cesaretine korkaklık yaftasını yapıştırır. Son nefese kadar gitme konusunda sessiz bir anlaşmayla birbirimize bağlıyızdır: Dayanışmamızın harcı olan bu anlaşma yine de bizi mahkûm eder: Bundan dolayı bütün ırkımız alçaklığın damgasını yemiştir, intiharın dışında hiçbir selâmet yoktur.
Cioran
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder